Değirmenci Dergisi Sayı 108 / Aralık 2018
KAPAK DOSYASI 64 DEĞİRMENCİ / ARALIK 2018 da hatlar üzerine kurulu anlık kalite parametrelerini takip eden yüksek teknolojiye sahip NIT ve NIR gibi cihazlar geliştirmekte. Yel veya su değirmenlerde bir çift taşın arasında öğütülen buğday artık valsli değirmenlerde el değ- meden, otomasyonla üretiliyor. Bu dönüşüm sürecin- de bize değirmenciliğin dönüm noktalarını özetleye- bilir misiniz? Eskiden nüfus bu kadar çok değildi. Haliyle birim za- manda öğütülen miktar yönünden bir sıkıntı olmadığı gibi insanlar maalesef çeşitlilik bakımından bu kadar zen- ginliğe de sahip değillerdi. Buğdayın öğütüldüğü değir- menden ne verilirse onları alıp ekmek, aş yapabiliyorlardı. Günümüzde ise nüfusun hızla artması, insanların ihtiyaç- larının çeşitlenmesi, birim zamanda birim miktardan daha fazla ürün çıkarma arzusu, gıda güvenliği ve hijyen kay- gıları gibi faktörler var. Sizce geleceğin değirmenleri nasıl olacak? Sektör- de ilerleyen süreçte hangi konularda ilerleme kayde- dilebilir, hangi noktalarda teknolojik yenilikler geti- rilebilir? Bu konuda yurt dışında ve yurt içinde çalışmalar var. Bence önümüzdeki süreçte kapasitesi çok fazla olması- na rağmen içerde aydınlatmaların bile çalışmasına gerek duyulmadığı, sensörler, switchler, haberleşme ağları ve Nesnelerin İnterneti Teknolojisi (IoT) ile donatılmış, kalite izlenebilirliliğinin bile cihazların yaptığı, tek kişinin çalış- tırdığı fabrikalar göreceğiz. Hammaddeyi nereden tedarik ediyorsunuz? Tedarik konusundaki kıstaslarınız neler? Öncelikle bisküvilik un üretimi için konuşacak olursak, Türkiye’nin tahıl ambarı Konya’da bulunduğunuz bölge itibariyle birinci sınıf ekmeklik buğday yetişmekte, düşük vasıflı buğday yetişmemektedir. Bu yüzden kıraç arazile- rin çoğunlukta olduğu Denizli, Kütahya, Eskişehir, Kırık- kale, Yozgat, Çorum, Kayseri, Sivas’tan buğday tedarik etmekteyiz. Bisküvilik buğdayda diğer buğdaylarda oldu- ğu gibi kalite kıstasları ürünün çeşidi, rutubeti, hektolitre, protein gibi değerlerin yanı sıra süne zararı, yabancı mad- de gibi kıstaslarımız var. KAPASİTE ARTIRIMI SONRASI NİHAİ TÜKETİCİYE UN SATIŞI PLANI Bize Torku Un’un ileriye dönük hedefleri ve planla- rından da bahseder misiniz? Büyümeye müsait entegre tesis mantığıyla yapılan fab- rikanın kapasitesinin kademeli olarak arttırılması planlan- maktadır. Endüstriyel un üretiminde çok önemli bir açığı kapatacak olan fabrikamız, şu aşamada Torku Bisküvi, Kek, Kraker, Gofret Üretim Tesisleri’nin un hammaddesi- ni karşılıyor. Ancak pazara da satış gerçekleştirecek olan Torku Un Fabrikası, bölge illerindeki bisküvi fabrikaları- nın hammadde teminine de katkı yapacak. İkinci planımız da mevcut hattın kapasitesinin doldurulmasının akabinde diğer hattın çalışmalarına başlayarak, diğer un çeşitlerini tüketici ile buluşturmak. Torku’nun İnovasyon’ ve Ar-Ge’ye yaklaşımı hak- kında neler söyleyebilirsiniz? ‘İnsana saygı’ politikasının gereği olarak en kaliteli ve güvenilir ürünlerin üretildiği tesisimiz, TSE ISO 9001, 22000 belgeleri, ürün gruplarında TSE belgeleriyle marka tesciliyle güvenilir ürünler üretmeye devam ediyor. ‘Do- ğal olarak bizden’... Türkiye son yıllarda un ihracatında önemli başarıla- ra imza atıyor. Dünya un ihracatının üçte birini tek ba- şına karşılıyor. Türkiye’nin un ihracatındaki başarısını neye bağlıyorsunuz? Sizce bu başarı sürdürülebilir mi? Bu başarıyı bu işe gönül vermiş kişilerin gayretlerine ve özve- rilerine bağlıyorum. Bu başarının katlana- rak devam etmesi en büyük arzumuzdur. Dışarıya muhtaç olan değil, dışarıya sağ- lıklı, kaliteli ürünler üretebilen güçlü Tür- kiye olmak en büyük hayalimiz. Bu başarı- nın artması için, bo- yun eğen değil, kendi ayakları üstünde dim- dik duran bir Türkiye için hepimiz üzerimi- ze düşeni, fazlasıyla yaparak yılmadan, usanmadan daha çok çalışarak katkı sağla- malıyız.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTMxMzIx