Değirmenci Dergisi Sayı 109 / Ocak 2019
19 DEĞİRMENCİ / OCAK 2019 Hindistan pazarındaki kayıplarını, çoğu Asya ülkeleri ol- mak üzere, diğer büyük ithalatçılara yaptıkları satışlarla kapatmayı başardı. Bu listede Endonezya’nın bulunması özellikle önem taşıyor. Çünkü bu ülke, Mısır’ın ardından dünyanın en büyük ikinci buğday ithalatçısı. Endonezya, iki sezondur Ukrayna buğdayının en büyük alıcısı konumunda. Diğer yandan, Mısır da Karadeniz buğdayının müşteri- si. Mısır ve Türkiye, Rusya’nın en büyük ihracat pazarları konumunda. Ancak Rusya son iki-üç sezondur uzak pa- zarlara da el atmaya başladı. Rus buğdayının en büyük müşterileri arasında Vietnam ve Bangladeş ilk beşte, Fili- pinler ve Endonezya ise ilk onda yer alıyor. İki büyük rakip buğday üreticisi daha önce belirli pa- zarlara odaklanmıştı. Mısır ve Türkiye pazarını bir kenara bırakan Ukrayna, Güneydoğu Asya’ya yönelirken, Rusya ise Yakındoğu ve Afrika’daki pozisyonunu güçlendirmişti. Ancak Rusya artık uzaktaki Asya pazarlarında da rekabete girmeye başladı. Rusya’nın liman altyapısını geliştirmesiy- le bu rekabetin daha da kızışması bekleniyor. Peki, bundan sonra neler olabilir? İçinde bulunduğumuz satış yılının ikinci yarısında bir sürpriz beklenmiyor. Çünkü, Karadeniz bölgesi ih- racat potansiyelinin aslan payını şimdiden gerçekleş- tirdi. Bunun yerine 2019/20 sezonuna bakmak daha ilginç olabilir. Şu anda piyasa koşulları Karadeniz böl- gesi için avantajlı durumda. Kış mahsulünün %80’inden fazlası iyi durumda. Ukrayna’daki kış mahsulü, son beş yıldaki en iyi durumda. Bu arada, Rusya ve Ukrayna’da yeni sezonda buğ- day ekim alanları arttı. Son yıllarda kış aylarının daha ılıman geçmesi ve modern yetiş- tirme yöntemlerinin uygulanması sayesinde Karadeniz bölgesinde rekoltenin yüksek olması ve ürü- nün daha iyi fiyatlara satılabilmesi bekleniyor. Bunun yanında, bölgenin global buğday ticaretindeki konumunun ve global fiyatların oluşmasındaki etkisinin daha da güçlenmesi bekleniyor. Ancak bölge ülkeleri arasındaki rekabetin kızışması, bazı riskleri de beraberinde getiriyor. Rusya ve Ukray- na’nın ihraç pazarlarının birbiriyle çakıştığını belirtmiştik. Kazakistan için stratejik pazarlar ise Orta Asya ülkeleri ve İran. Rusya’daki üretim patlaması, bu bölgelerdeki re- kabetin artmasına da yol açabilir. Ayrıca, buğday ekim alanlarındaki artışın bir sonucu olarak bölgeler arası reka- bete kıtasal rekabet de eklenebilir. Bu yarışta kazanan ise fiyat/kalite oranına göre belirlenecek. Orta vadede, benzer bir senaryo muhtemelen mısır pazarında da görülecek. Karadeniz bölgesinin bu seg- mentteki payı şu anda %19 civarındayken, ABD’nin payı %37 ve Güney Amerika ülkelerinin payı ise %34. Ancak %19’luk bu paya tek başına Ukrayna’nın sahip olduğunu söylemek gerek. Ortalama 5 milyon ton mısır ihraç eden Rusya (bu sezon ise 2,5 milyon ton civarında) henüz bu pazara ciddi bir oyuncu olarak girmiş değil. Öte yandan, Rusya uzun vadede yağlı tohum üretimini de artırma ko- nusunda iddialı planlara sahip. Karadeniz bölgesi şu anda global ayçiçek yağı ticare- tinin %78’ine hakim durumda. Rusya’da artan üretim sebebiyle, ayçiçek yağı ihracatının da artış göstermesi bekleniyor. Sonuç olarak, Karadeniz bölgesinin hem tahıl hem de yağlı tohum piyasalarında global gelişme trendleri üze- rindeki etkisinin daha da artması kaçınılmaz görünüyor.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTMxMzIx