Değirmenci Dergisi Sayı: 114 Eylül 2019

60 KAPAK DOSYASI EYLÜL 2019 ve gereksinimlere cevap verebilmek adına tüm gıda zinciri yeni teknolojileri entegre etmek ve tüketiciyle daha iyi iletişim kurmak için hareket ediyor. İklim değişikliği ve yeni teknolojilerin tahıl ve yağlı tohumlar sektörünü nasıl yeniden şekillendirebileceği üzerine yapılan oturumda, değer zincirindeki aktör- lerin daha fazla işbirliği yapması gerektiğine ve besin zinciri boyunca uygulamaları geliştirmek için yeni tek- nolojilere ve entegre veri sistemlerine yatırım yapma- larının önemine dikkat çekildi. Pirinç dünyanın en hızlı büyüyen bölgelerinin pek çoğunun başlıca temel besin maddesi haline gelirken, küresel pirinç ticaretinin önümüzdeki yıllarda dünya- nın gıda güvenliğinde artan bir rol oynayacağı ön- görülmektedir. Talep artışının, yerli üretimdeki artışın, büyüyen nüfusun yüksek gıda gereksiniminin gerisin- de kalacağı ve şehirleşme arttıkça gıda alışkanlıkla- rının değiştiği Sahra-altı Afrika ülkelerinden kaynak- lanması bekleniyor. Asya, pirinçte ana tedarikçi olarak kalmaya devam ederken, kıtanın kırsal ekonomile- rinin ekonomik refahı, uluslararası piyasaların daha fazla etkisi altında kalacak. Sektöre yönelik ağır kamu müdahalesi, kısmen pi- rinç ticaretinin kendine has bazı yönlerine bağlanabi- lir. Pirinç pazarları, kısmen, çok fazla sınıf ve çeşidin arasında önemli bölünme olması nedeniyle şeffaflık- tan yoksundur. Etkili bir vadeli işlemler piyasası bu- lunmamaktadır ve bu da fiyat keşfi ve görünürlüğü ile risk yönetim seçeneklerini kısıtlamayı kötü etki- lemiştir. Ortalama ekim alanının 2 hektar olduğu bir ortamda, pirinç aynı zamanda ana tarımsal emtialar arasında yetersiz bir şekilde işlem görürken, işlenmiş ürünün alım satımının karmaşıklığı daha fazla zorluk yaratabilir. Fiyatların hızlı ve önemli ölçüde artmasıyla ciddi bir çalkantının yaşandığı 2007/08 pirinç krizinde, birçok ithalatçı ülke, uluslararası piyasaların etkisine maruz kalmayı sınırlandırmak için üretimde kendi kendine yeterliği hedeflemiştir. Fakat uluslararası ticaretin ge- nişlemesinin, iklimin üretim üzerindeki riskleri artırma- sının beklendiği gelecek yüzyılda gıda güvenliğini ve Asya ile Afrika arasındaki kırsal ekonomi bağlantılarını artırması bekleniyor. Sonuç olarak sektörün daha fazla işbirliğine ihtiyacı var ve bu işbirliği de daha şeffaf ve istikrarlı bir pazarın oluşmasını sağlayacak. Sonuç olarak, tahıllar ve yağlı tohumlar sektörleri, gıda güvenliği zorluklarıyla baş etmek ve değer zinciri sürdürülebilirliğini artırmak için küreselleşmeyi, en- tegrasyonu ve inovasyonu kullanıyor.

RkJQdWJsaXNoZXIy NTMxMzIx