Değirmenci Dergisi Sayı: 117 Mart-Nisan 2020

51 KAPAK DOSYASI MART-NİSAN 2020 sadece uluslarını ilk sıraya koyarlarsa, durum daha da kötüleşebilir. Gelecek yıl için panikle alım yapıyorsa- nız, fiyatlar artacak ve fiyatlar yükseldikçe politika yapıcılar daha fazla panikleyecek” uyarısını yapıyor. Halbuki ABD Tarım Bakanlığı’nın son istatistiklerine göre dünya bu yıl buğdayda herhangi bir kıtlık yaşa- mayacak. Küresel yıl sonu buğday stoğu, 287 milyon ton gibi bir rekor kıracak. Geçtiğimiz yıl pirinçte 175.3 milyon ton olan yıl sonu stoğunun ise bu yıl 182.3 mil- yon ton olması öngörülüyor. Peki ortada bir arz sorunu yoksa bir gıda krizi riski var mı? Bunun cevabını da FAO’nun kıdemli ekono- mistlerinden Abdolreza Abbassian veriyor: “Büyük buğday ve pirinç ithalatçıları mayıs veya haziran ay- larında sevkiyat alamayacaklarını düşünürlerse ne olur? İşte küresel bir gıda arzı krizine yol açabilecek şey budur.” DEĞİŞEN TÜKETİCİ TALEPLERİ Piyasaları şekillendiren önemli faktörlerden biri de top- lumun talepleri. Dünya genelinde değişen tüketim eği- limleri, küresel ticaret akışını da etkiliyor. Tüketiciler, gıda konusundaki beklentilerinde sadece fiyata odaklanmak yerine artık sağlık, besleyicilik, gıdanın güvenilir olması, sürdürülebilirlik, menşe, kolay ulaşım, çevre, iklim deği- şikliği, hayvan refahı ve benzeri konularda seçici olmaya başladı. Bunun yanında, dünya genelinde kişi başına dü- şen tüketim miktarı artarken, dünyanın bazı bölgelerinde kendi kendine yeterlilik oranı da artıyor. Bu durumun da küresel ticaret akışını etkilemesi bekleniyor. Sizov’a göre küresel tüketimin etkileri iki farklı ülke grubu için ayrı ayrı değerlendirilmeli: “1- Gelişmiş ülkeler: Özellikle de glutensiz beslenmenin popüler olmasına yol açan trend- lerle ilgili kimine göre farkındalığın artmasına, kimine göre yanlış bilgilendirmeye dayalı bir süreç söz konusu. Başta kırmızı et olmak üzere et tüketiminde azalma ve tahıl talebinde düşüş görülüyor. Yeni CRISPR buğday çe- şitleri, yeni ekmek ve makarna ürünlerine yeni müşteriler çekebilir. 2-Gelişmekte olan ülkeler: kırmızı ve beyaz et tüketimindeki artış (ivmesi azalmakla birlikte) hâlâ güçlü. Bunun sonucunda da yem talebi artıyor.” Tahıl tüccarları ayrıca, Asya genelinde Afrika domuz gribi salgını konusunda da endişeli. Ancak Sizov, Çin’de yemlik buğday tüketimini neredeyse değişmediğine dikkat çekiyor. Yağlı tohum piyasalarına kıyasla, hastalığın tahıl üzerindeki etkisi sınırlı kalmıştı. Rylko’ya göre de salgının etkisi, Trump’ın attığı tweetler kadar bile etkili olmadı. KARADENİZ ETKİSİ Dünya genelinde tahıl ticareti, global talep güçlen- dikçe artmaya devam edecek. Bu yüzden de ihracatçı bölgeler arasındaki rekabet sertleşecek. Rusya ve Uk- rayna’nın başını çektiği Karadeniz bölgesi son 5 yılda öne çıktı. Dünya tahıl ticaretinin üçte biri bu bölgeden kaynaklanıyor. Uzmanlar, Karadeniz bölgesinin ağır- lığının uzun vadede süreceğini belirtiyor. Karadeniz ülkelerinin pazar paylarıyla ilgili tahminlerde bulunan Rylko, “Hiç şüphe yok ki artacak. İlginç olan şu ki; fi- yat keşfi ve risk yönetiminde SRW adı verilen yumuşak kırmızı Amerikan kış buğdayına ilgi devam ederken, fiziksel ticaret büyük ölçüde Meksika Körfezi’nden Ka- radeniz Havzası’na kaydı.” ifadelerini kullanıyor. Sizov ise Rusya ve Ukrayna’nın pazar paylarını ar- tırmaları konusunda daha temkinli konuşuyor: “Bu, kolay olmayacak. Son 3 yıldır bölgeden yapılan ih- racat stabil görünüyor. Her iki ülkenin de bir sonraki aşamaya geçebilmek için reforma ihtiyaç duyduğunu düşünüyorum. Ukrayna’da tarım arazisi piyasasının li- beralleştirilmesiyle böyle bir adım atabilir.”

RkJQdWJsaXNoZXIy NTMxMzIx