Değirmenci Dergisi Sayı: 118 Mayıs-Haziran 2020

18 MAYIS-HAZİRAN 2020 HABER Buna karşılık, Dünya Ticaret Örgütü dahil FAO gibi uluslara- rası kuruluşlar ticareti kısıtlamaya, gıdaya erişimi engelleyecek önlemlere başvurulmaması yönünde yoğun uyarılarda bulundu. DTÖ’ye tabi olan ABD, Avustralya, Ukrayna, Romanya dahil 24 ülke ortak bir açıklama yaparak tarım ve gıda ürünlerinde yasak ve kısıtlamalara gidilmemesini istedi. Halen dünya genelinde 44 ülke gıda desteğine ihtiyaç duymaktadır. Önümüzdeki süreçte, virüs etkisine bağlı olarak dış piyasalar- daki oynaklıklar devam edecektir. Ayrıca; • Fiyatların seyrini dış ticarette alınan önlemlerin seyri belirle- yecek, • Ülkeler daha fazla stok tutmayı tercih edecek, • Tarımda teknoloji, makineleşme daha fazla öne çıkacak, • Teknoloji ve dijitalleşme daha fazla gündem olacak, • Tarım ve gıdada e- ticaretin önemi artacak, • Süs bitkisi, çiçekçilik, et sektörü, sebze-meyve, ev dışı tüketim kalemlerinde düşüş eğilimi görülecek, • Un, makarna, pirinç, bulgur, bakliyat gibi temel ürünlere talep artacak, • Tarım toprakları daha kıymetli olacak. • Bölgesel lojistik üslerin önemi artacak, • Ülkelerarası ikili anlaşmalar ve tarımsal işbirlikleri önem ka- zanacak, • Tarımın finansmanı en kritik konulardan biri olacaktır. Türkiye açısından gelişmeleri nasıl değerlendirebiliriz? Türkiye, temel tarım ürünlerinin çoğunun anavatanıdır. Hubu- bat ve Bakliyat gibi ürünlerde üstünlükleri mevcuttur. Dünyanın 1’nci un ihracatçısı, 2’nci Makarna ihracatçısı ve toplamda un, makarna, bulgur, irmik dahil hububata dayalı mamul ürünlerinde ilk 3 ihracatçı ülkeden biridir. 2019 yılında bu ürün gruplarında toplam 5,5 milyon tona yakın ihracatı söz konusudur. Covid-19 sürecinde marketlerde hiçbir gıda sorunu yaşanmadığı gibi bir ay içinde başlayacak yeni hasat sezonuna kadar da bir sorun görül- memektedir. Bu arada yeni hasat sezonuna yaklaşırken ülkemizde; *makarnalık buğday ekilişinde %10, arpa ekilişlerinde %5 oranında artış, toplam buğday ekilişlerinde geçen yıla göre %1-2 artış beklenmekte, *ekiliş gelişmelerinde iklimsel olarak şu ana kadar bir sorun gö- rülmemekte, * rekoltenin buğday için geçen yılın%2-3 üzerinde olması bek- lenmekte, *özellikle kırmızı mercimek ekilişlerinde %20 civarı artış öngö- rülmektedir. Döviz kurlarındaki artış ve dünya fiyatlarındaki yükseliş, iç pi- yasa hammadde fiyatlarını yurt dışı fiyatlardan daha ucuz hale getirmiştir. Bu durum, hasat dönemi piyasa gelişmeleri ve fiyat hareketliliği için önemlidir. Ancak; hububat ekili alanların yıldan yıla azalması, tarım ara- zilerinde en verimli toprakların çok yıllık bitkilere kayışı (Çukuro- va’da narenciye, meyve, Ege ovasında üzüm gibi.), hayvancılığın şirketleşerek aile işletme faaliyetinden ziyade karma yem tüketimi ağırlıklı sektöre dönüşmesi ve buna bağlı olarak yem hammaddesi ile besi materyali ithalatının artması, yıllık 18 milyar dolara ulaşan tarımsal ihracatın %55 civarının dahilde İşleme sistemi kapsamın- da yapılıyor olması, gelecek için değerlendirilmesi gereken önemli riskler olarak görülmektedir. Bakliyat grubunda, nohut üretiminde fazlalık varken, kuru Fasul- ye ve mercimek gibi ürünlerde kısmi arz açığı yaşanabilmektedir. Dış ticaretin daralmasına bağlı olarak lojistikte yaşanan sıkıntı- lar, konteyner imkanlarının azalması, tır hareketlerinin kısıtlanma- sı, belirli ürünlerdeki talep düşüşünün ihracatı azaltması gibi (balık ürünlerinde 1 milyar dolardan fazla ihracat yapılırken bu süreçte %40 civarı daralma yaşanmaktadır.) faktörler yaşanan olumsuz- luklar olarak görülmekledir. Bütün dünyayı etkilediği gibi çok önemli bir gelir kalemi olarak turizm sektöründe de ciddi sıkıntılar yaşanmaktadır. Buna karşılık bulunduğu bölgede tarım ve gıda üssü, tarım köp- rüsü, ticaret merkezi olarak gördüğümüz ülkemiz bu süreçte bazı ürünlerde, daha fazla ihracat avantajı yakalayabilecektir. Birleşmiş Milletler gıda yardımlarında daha fazla tedarik sağla- yan, hububata dayalı mamul ihracatında, donmuş gıda ürünleri, bakliyat, sebze-meyvede üstünlükler elde edebilen bir konuma gelecektir. Bakü-Tiflis-Kars demiryolu hattı gibi global ve bölgesel projele- rin de hayat bulması ile Türkiye, hem fiziki ürün hareketinde daha merkezi bir bölgesel güç, hem de emtia borsacılığı ile elektronik tarım ürünleri ticaretinin de bölgesel aktörü olacaktır. Türkiye’de geçtiğimiz yıl faaliyete geçen Türkiye Ürün İhtisas Borsası bu yol- da emin adımlarla ilerlemektedir.

RkJQdWJsaXNoZXIy NTMxMzIx