Değirmenci Dergisi Sayı: 119 Temmuz-Ağustos 2020

57 KAPAK DOSYASI TEMMUZ-AĞUSTOS 2020 Gıda ithal etmek zorunda olan ülkeler, nakliye süreçlerinin yavaşlamasından olumsuz etkilenirken, bu ülkelerin para bi- rimlerinin dolara karşı değer kaybetmesi de alım güçlerini düşürüyor. Çoğu ülkede gıda fiyatları artış eğiliminde. Ka- rantina önlemlerinden gıda fiyatlarında dolayı ani ve aşırı şoklar da söz konusu olabilir. Çin’de hükümetin karantina kararı almasının ardından ortaya çıkan panik alışverişinden dolayı gıda fiyatları fırlamıştı. İtalya’da ise un ve konserve gıda fiyatlarında artış görülmüştü. Gıda ticareti için elverişli bir ortam yaratmak için ülkelerin ticaret ve vergilendirme politikalarını ve bunların muhtemel etkilerini derhal gözden geçirmeleri gerekiyor. 2007-2008 gıda krizinde, piyasa şartlarıyla ilgili bilgilere (üretim, stok- lar, tüketim, ticaret, fiyatlar gibi) ulaşılamaması ve ülkeler arasında koordinasyon kurulmadan piyasaya müdahele edil- mesi, gıda fiyatlarıda büyük artışa yol açmıştı. Bugün, Tarım Piyasası Bilgi Sistemi (AMIS) sayesinde, temel gıda ürünle- riyle ilgili güncel stok ve fiyat bilgilerine ulaşılabiliyor. Ülkeler arasındaki işbirliği, 2007-2008 dönemindeki gibi komşuyu zarara sokma politikalarına başvurulmasını engelleyebilir. Büyük ülkelerin ihracat vergilerini artırması ve ihracata kı- sıtlama getirmesi, işleri sadece küçük alıcılar değil, herkes için daha kötü bir duruma sürüklüyor. Keskin fiyat artışla- rı, dünya genelinde fakir insanlar üzerindeki yükü daha da artırıyor, kalkınmayı ve ekonomik verimliliği uzun vadede olumsuz etkiliyor. Gıda piyasalarının işlemeye devam etmesi için global gıda ticaretinin sürmesini sağlamak şart. Hükümetlerin mevcut ihracat kısıtlamalarını ve yasaklarını ortadan kaldırmaları gerekiyor. 2007-2008 krizinden, hükümetlerin nasıl davran- ması gerektiğine dair dersler çıkarıldı. Eğer bir ülke bu tür önlemler almaya başlarsa, diğerleri de onu takip eder ve bu da piyasalarda felakete yol açar. Zararlı gümrük vergileri ve bunun dışındaki ticaret bariyerleri ortadan kaldırılmalı. Dü- şük gümrük vergileri, gıda arzındaki sorunlar ve artan gıda fiyatlarıyla ilgili endişlerin derhal ortadan kaldırılmasına yar- dımcı olabilir. Ekonomik şartların gıda talebi, gıdaya erişim ve beslenme üzerindeki etkilerinin önümüzdeki yıla da yansıması bekleni- yor. Peki COVID-19, 2007-2009 dönemindeki gibi kapsamlı bir gıda krizine yol açacak mı? 2020 yılına girereken, 850 milyon tona ulaşan tahıl stok- ları son yılların en yüksek düzeyindeydi. 2007/08 krizinin başında stoklar 472 milyon ton civarındaydı. Yani mevcut stoklar, 2020/21 başında ortaya çıkabilecek kötü hava şart- ları gibi bir şoka karşı güçlü bir tampon görevi oynayacak. Ancak bu stokların ülkelere dağıtılması da en az var olmaları kadar önem taşıyor. Dünya genelinde yeterli gıda stoğunun bulunması kadar, ihracatçılar da global gıda ihtiyacını karşılamada giderek ar- tan bir rol oynuyor. Uluslararası piyasada, gıda için ithalata bağımlı olan ülkelerin sayısı sürekli artıyor. Şu anda ülkelerin yüzde 28’i bu durumda. Ancak bu bağımlılığın şiddetiyle ilgili olarak ülkeler arasında ciddi farklar söz konusu. Örne- ğin, gıdada dışa bağımlılığı yüzde 98’e ulaşan ülkeler var. Uluslararası piyasalara en çok bağımlı olanlar arasında Sahra Altı Afrika ve Güneydoğu Asya ülkelerinin yanı sıra Geliş- mekte Olan Küçük Ada Ülkeleri yer alıyor. Global ticaret sisteminin bir krize açık olması, piyasadaki ihracatçılar ve ithalatçıların yoğunluğu tarafından da şekil- lendiriliyor. İhracatçı yoğunluğunun yüksek olması, piyasa- nın lojistik sınırlamalar ya da hükümet müdahalelerine açık olmasını da getirebiliyor. Böylece ithalatçıların gıdaya ula- şımı tehlikeye girebiliyor. İthalat tarafındaki konsantrasyo- nun artması durumunda ise büyük ithalatçılardan bir ya da ikisinde talebin aniden düşmesiyle fiyatların önemli ölçüde etkilenmesi ve tarım ihracatına bel bağlayan ülkelerin gelir- lerinin riske girmesi söz konusu olabiliyor. TEDARİK ZİNCİRİNE MÜDAHALELER BÜYÜK BİR ENGEL TEŞKİL EDİYOR Tarım ve gıdada tedarik zincirleri emek yoğun olduğun- dan Büyük Karantina olarak da tabir edilen COVID-19 kri- zinin etkileri ağır bir şekilde hissediliyor. İş piyasası şokları, işçilere ve özellikle de göçmen işgücüne yönelik seyahat kısıtlamalarından kaynaklanıyor. COVID-19’un işçilerin sağ- lığı üzerindeki doğrudan etkileri de gıda üretimi, hasadı ve işlemesi üzerinde doğrudan etki yapıyor. İşgücü ayrıca işyeri sağlığı ve güvenliği standartlarındaki kötüleşmeden de et- kileniyor. Bunun yanında, gıdanın ülke içindeki ve dışındaki tüketicilere ulaştırılması da nakliye yöntemlerine bağlı olarak büyük ölçüde etkileniyor. Dünya genelinde mal sevkiyatı maliyetlerini gösteren Bal- tık Kuru Yük Endeksi, son 25 yılın en düşük seviyelerinde seyrediyor. Endeks, 2020 yılının ilk çeyreğinde yüzde 40’tan fazla değer kaybetti. Bu durumun ortaya çıkmasında, koro- navirüsün hızla yayılmasıyla nakliye faaliyetlerine getirilen kısıtlamalar ve kuru yük gemilerine olan talebin azalması etkili oldu. Endeks, Çin’deki endüstriyel faaliyetlerin adım adım yeniden başlaması ile gemilere olan talebin artması üzerinde Nisan ayı itibariyle toparlanmaya başladı. Dökme yük nakliyesinde önemli bir sıkıntı yaşanmazken, fiyatlarda da yukarı yönlü bir baskı görülmedi. Ancak kon- teyner ve TIR sevkiyatları COVID-19 salgınından etkilendi. Özellikle de denize kıyısı olmayan ülkelere yönelik sevkiyat- lar ve büyük ülkelerin dahilindeki nakliye etkileniyor. Ayrıca, karantina kısıtlamalarından ya da hastalanmalarından dolayı

RkJQdWJsaXNoZXIy NTMxMzIx