Değirmenci Dergisi Sayı: 119 Temmuz-Ağustos 2020

61 KAPAK DOSYASI TEMMUZ-AĞUSTOS 2020 Ör. başlarda un ve makarna gibi zorunlu gıda ürünlerinde talep patlaması yaşanırken, sonraki evrelerde sokağa çıkma ksıtlaması ile atıştırmalıklara olan talep arttı. Hem üretici hem tüketici tarafında yaşanan belirsizlik ve değişkenlikler zincirlerde öngörülebilirliği ve planlamayı zorlaştırdı. Özetle, salgın döneminde arz talep dengesinin sarsılmasına yetersiz üretim ya da kıtlık değil, üretilen ürüne erişimin riske girmesi ve talep değişkenliklerinin yaşattığı belirsizlikler neden oldu. Son yıllarda ürün çeşitliliğinde artış, teknolojik gelişme- ler ve maliyet yönetimi gibi nedenlerle tedarik zincirleri git- tikçe küreselleşti. Hammaddeler ve aramallar çeşitlenerek, ana tedarikçiler ve onların tedarikçileri arttı ve farklı coğrafi bölgelere dağıldı. İthalat kısıtlamaları ve lojistikte aksamalar gibi nedenlerle, pandemi döneminde bu uzun ve dağınık zincir yapılarının kırılganlık riskleri arttı. Bu gibi deneyimler, işletmelere tedarik ve üretimde maliyet düşürmenin yanısı- ra sürüdürülebilirlik gibi faktörlerlerin de önemini gösterdi. Üretim ve tedarik kanallarını farklı bölgelere çeşitlendirerek riski dağıtan, daha esnek ve çevik tedarik zincirlerine sahip işletmelerin krizi daha iyi yönetebildiklerini söyleyebiliriz. İşletmeler, zincir yapılarını bu bakış açılarıyla yeniden ta- sarlıyorlar. Örneğin, girdide tek bir ülkeye bağlı olunması durumunda o ülkenin kısıtlama koyması ile zinciri kırıldığı için tekli zincirler çeşitlendirilerek alternatif zincirler oluştu- rulmaya çalışılıyor. Alternatif zincirlerin oluşturulmasında, üretim deneyimi, lojistik olanakları, düşük maliyet gibi avan- tajları olan gelişmemiş veya gelişmekte olan ülkeler için yeni fırsatlar doğuyor. Zincirlerde tedarik ve üretim aşamalarında ağırlıkla yer alan Çin’e alternatifler yaratılmaya çalışılıyor. Bu koşullar, tarım ve gıdada yerli üretimin güçlendirilmesinin ve özellikle kritik ürünlerde kendine yetmenin önemi artırı- yor. Ör. Türkiye buğdayda kendine yetebilmesine rağmen, un ve makarna sanayisi için “ihraç kayıtlı” ithalat yapmak- ta. Rusya gibi büyük tahıl üreticisi ülkelerin salgından do- layı kota uygulamasına devam etmesi, Türkiye’nin ihracat liderleri arasında olduğu un ve makarna tedarik zincirlerinde kırılmaya neden olabilir ve önemli bir ihracat potansiyeli ris- ke girer. İşte bu gibi kritik ürünler için yerli üretime dayalı ihracatın benimsenmesi ve üretimi artıracak destek ve fiyat- lama politikalarının geliştirilmesi stratejik önem taşımaktadır. Devletler yerli üretimi güçlendirmesinin yanı sıra oluşabile- cek uluslararası ticaret fırsatlarını da değerledirmeli ve işbirlik- lerini güçlendirmelidir. FAO, ülkelerin tarımsal dış ticareti ve gıda değer zinciri faaliyetlerini devam ettirmelerinin önemine dikkat çekmektedir. Pandemi dönemi deneyimleri en azından kısa ve orta vadede, ülkeleri küresel ve uzun zincirlerden daha kısa ve bölgesel zincirlere yönlendirecektir. Pandemi sonra- sı dönemde, bölgesel ve yerel zincirlerin artması ile Çin’in zincirlerdeki rolü azalabilir ve Türkiye yeni bölgesel gıda zin- cirlerinde daha fazla yer alarak ihracat hamlesi yapabilir. Ör. salgının uluslararası etkisine rağmen Türkiye’de bazı destekler

RkJQdWJsaXNoZXIy NTMxMzIx