Değirmenci Dergisi Sayı:122 Ocak - Şubat 2021

45 KAPAK DOSYASI OCAK - ŞUBAT 2021 Küresel çapta eşi benzeri görülmemiş bir krize yol açan Covid-19 salgını, tahıl piyasa- ları ve gıda güvenliği üzerinde de etki yaptı. Tahıl üreticisi ülkelerde karantina önlemle- rinin uygulanmaya başlamasının ardından buğday ithal eden ülkelerde satın alma ya- rışı başladı. Stokçuluk, tahıl ticaretinin ana başlıklarından biri oldu. Covid-19’un tahıl piyasaları için uzun vadeli sonuçları olacak. Ancak bu etkilerin boyutu küresel ekono- mideki iyileşmeye bağlı olacak. Tahıl ticareti ve un sanayinde Covid-19 etkisi Dünyayı adeta rehin alan koronavirüs salgını, küresel çapta büyük yıkıma yol açtı. Pek çok ülke sağlık, ekonomi ve gıda güvenliği konusunda zorluklarla karşılaştı. 2 milyonu aşkın insan hayatını kaybederken, küresel ekonomi İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana en büyük krizle karşı karşıya kaldı. Salgın, global gıda tedarik zincirleri üzerinde inanılmaz bir baskı oluşturdu. Global gıda arz zincirlerinin zorlanması gıda kıtlığı endişesini ve fiyat artışlarını beraberinde getirdi. Tahıl piyasalarında arz-talep dengesi bozuldu. Tahılda ihracatçı ko- numunda olan ülkeler gıda güvenliğini sağlamak adına yurt dışı satışlarına sınırlamalar ve kotalar getirirken, muhtemel bir gıda krizinin önüne geçmek isteyen ithalatçı ülkeler ise stok yarışına girdi. İnsanların un ve makarna gibi temel besin maddeleri için marketlere koştuğu pandemi sürecinde değirmencilik sektö- rünün önemi de bir kez daha anlaşıldı. Sektör, marketlerde panik alışverişleri, tam kapasite üretim, ambalaj malzemesi tedarikinde sıkıntı, lojistikle ilgili sorunlar ve virüsten dolayı personel yetersizliği gibi zorluklarla karşılaşsa da başarılı bir sınav verdi. Covid-19 pandemisinin tahıl endüstrisi üzerinde biyoyakıt talebinde düşüş, gıda güvenliği ile ilgili endişelerin artması, tüketici davranışlarında değişiklikler, dijital tedarik zincirle- rine yapılan yatırımlarda artış, global yem talebinde düşüş, tedarik zincirlerinde küreselleşme trendinden geri dönüş ve hükümet müdahalesinde artış gibi uzun vadeli etkilerinin ol- ması bekleniyor.