Değirmenci Dergisi Sayı:126 Eylül-Ekim 2021
81 RÖPORTAJ EYLÜL - EKİM 2021 Türkiye un ihracatını, sınır ticareti ve deniz aşırı un ticareti şeklinde yapıyor. Sınır ticareti yaptığımız iki ülke, Irak ve Su- riye toplam ihracatımızın %52’sini oluşturuyor. Son dönemde Kuzey Irak’ta büyük değirmencilik yatırımları yapıldığını biliyo- ruz. Bu yatırımlar tamamlandığında Irak ihracatımızda ciddi bir kayıp yaşayacağız. Deniz aşırı ihracat pazarlarında da göz- lemlediğimiz trend, bu ülkelerin kendi değirmenlerini kuruyor olmaları. Örneğin 10 yıl önce Endonezya 500 bin tona yakın ihracat yaptığımız bir pazardı. Maalesef artık bu rakam, yılda 30 bin ton gibi önemsiz bir seviyeye düştü. Bu düşüşün ne- deni ne ithalat vergilerinin artması ne de anti-dumping ya da safeguard önlemleriydi. Endonezya değirmen sayısını artırdı ve piyasa verimli işleyen bir piyasa haline geldi. Bu da un ithalatı ihtiyacını ortadan kaldırdı. Aynı gelişme Filipinler’de de yaşandı. İhracatımız 170 bin tonlardan 20 bin tonlara düştü. Önemli pazarlarımızdan Af- rika’da da çok hızlı yeni un fabrikaları kuruluyor. Uzakdo- ğu’dan farklı olarak ithal ikamesi ile sanayileşme modelini benimseyen Afrika hükümetleri, ülkelerindeki buğday kırma kapasiteleri ülkeyi besleyebilecek noktaya ulaştığı anda ya un ithalatına yasak getiriyorlar ya da önleyici bir ithalat vergisi koyuyorlar. Dolayısıyla deniz aşırı ihracat pazarlarımızda da bir daralma yaşamamız kaçınılmaz. Ben Rusya’nın buğday yerine un ihracatı yapmak gibi bir stratejisi olduğunu, ya da varsa bile bunun akıllıca olduğu- nu düşünenlerden değilim. Çünkü yukarıda izah ettiğim gibi 13.5 milyon tonluk dünya un ticaretini detaylı bir şekilde in- celediğimizde gerçekte pazarın global bir un ihracatçısı ol- mak arzusundaki bir ülke için düşünüldüğü kadar da büyük olmadığını görüyoruz. Rusya gibi 40 milyon ton buğday ih- racatı yapan bir ülkenin 2.7 milyon tonluk ve her geçen gün daralmakta olan bir pazarı hedefleyeceğini, hele bunun için hammadde ihracat vergisi uygulayacağını sanmıyorum. Eğer Rusya un ithalatçısı ülkeleri değil buğday ithalatçısı ülkeleri hedefliyorlarsa ve o ülkelerin buğday yerine un ithal ede- cekleri düşünülüyorsa bu da yine hiç mantıklı bir yaklaşım olmaz. Çünkü un ithalatı, gıda güvenliği bağlamında hiçbir zaman buğday ithal edip kendi ülkende kırmanın alternatifi olamaz. Unun raf ömrü buğdayla kıyaslanamayacak kadar kı- sadır. Depolanması buğdaya göre çok daha zordur. Buğday tedariği yüksek tonajlarda yapılabilir ve global un ihracatına göre on kat daha derinlikli bir pazardır. Kalite sıkıntılarında, başka buğdaylarla karıştırılarak kalite düzeltmesi sağlanabilir. Dolayısıyla hiçbir ülke değirmenlerini kapatıp ülkeyi salt un ithalatına bağımlı kılmak istemez. Un ithalatı ancak yerel üre- timin eksiğini kapatabilir. YENİ TREND BUĞDAY İTHAL EDİP DESTİNASYONDA KIRMAK Ben önümüzdeki dönemde dünya un ticaretinin azalacağı- nı düşünüyorum. Artık yeni trend buğday ithal edip destinas- yonda kırmak. Yukarıda da izah ettiğim nedenlerle eskiden ithalatçı olan ülke kendi değirmenlerini kurup artık buğday unu ithalatına izin vermediğinde Türkiye’de, Rusya’da ya da Ukrayna’da üretim yapıyor olmanız bir şey ifade etmeyecek. Elbette dünyada buğday unu ticareti hiçbir zaman sıfır ol- mayacaktır. Mutlaka dünyanın bir yerinde yaşanan bir gıda krizi, siyasi veya ekonomik bir kriz veya kuraklık un ithalatını gerekli kılacaktır. Bir ihtiyaç oluştuğunda “un nereden alınır?” sorusunun cevabı şimdi olduğu gibi Türkiye olmaya devam etmeli. Bunun için de Türkiye 2017 yılında hatalı bir kararla kapatılan Un Tanıtım Grubu’nu tekrar hayata geçirmeli. Sa- nayicimiz kaliteli ve verimli imalata odaklanmalı. Bu aralar çok yaygınlaşmaya başlayan sektör dışından firmaların ora- dan-buradan ne olduğu belli olmayan unları toplayıp ihracat yapmalarına izin verilmemeli. Konteyner lojistiğimizi kuvvet- li tutmalıyız. Ve belki de en önemlisi, 2000’li yıllardaki gibi buğdayda rekolte fazlası verdiğimiz yıllara dönmeliyiz. Bu sayede hem daha katma değerli bir un ihracatı gerçekleştirir hem de buğday ihracatçısı ülkelerin ihracat kısıtlamalarına muhatap olmayız. Eklemek istediğiniz başka bir şey var mı? Bu fırsatı verdiğiniz için teşekkür ederim.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTMxMzIx