Değirmenci Dergisi Sayı:128 Ocak-Şubat 2022

60 KAPAK DOSYASI OCAK-ŞUBAT 2022 lamak adına yurt dışı satışlarına sınırlamalar ve kotalar getirdi. Tahıl ithal eden ülkeler ise panik alışverişleri ile vatandaşlarını korumak ve arz garantisini sağlamak için stok yapmaya yöneldi. Gıda ithal etmek zorunda olan ülkeler, nakliye süreçlerinin yavaşlamasından olumsuz etkilenirken, bu ülkelerin para birimlerinin dolara karşı değer kaybetmesi de alım güçlerini düşürdü. Dünyada gıda fiyatları artış eğiliminde. Son yıllarda ürün çeşitliliğinde artış, teknolojik geliş- meler ve maliyet yönetimi gibi nedenlerle tedarik zincir- leri gittikçe küreselleşti. Hammaddeler ve aramallar çe- şitlenerek, ana tedarikçiler ve onların tedarikçileri arttı ve farklı coğrafi bölgelere dağıldı. İthalat kısıtlamaları ve lojistikte aksamalar gibi nedenlerle, pandemi dönemin- de bu uzun ve dağınık zincir yapılarının kırılganlık riskleri arttı. Bu gibi deneyimler, işletmelere tedarik ve üretimde maliyet düşürmenin yanı sıra sürüdürülebilirlik gibi fak- törlerlerin de önemini gösterdi. Üretim ve tedarik kanal- larını farklı bölgelere çeşitlendirerek riski dağıtan, daha esnek ve çevik tedarik zincirlerine sahip işletmeler krizi daha iyi yönetti. Salgın gibi yüksek belirsizlik ve risk durumlarında ürünlerde stokların sürdürülebilirliğinin kritik önemi de görüldü. Arz talep oynaklıklarıyla oluşabilecek arz yeter- sizlikleri veya aşırı stokları dengelemek açısından özel- likle temel ihtiyaçları karşılayacak kapasitede bölgesel tahıl depoları kurarak ve lisanslı depoculuğu yaygınlaş- tırarak ürünleri korumak ve sürdürülebilir kılmak önemli. Önümüzdeki süreçte bunlara yönelik ihtiyaç ve talebin artması bekleniyor. Küresel olarak ticareti yapılan tarım ürünlerinin oranı 2000’li yıllardan itibaren artış gösterdi. Tarım ürünlerin- de artan küresel ticaret, coğrafi alanları etkileyen arz şoklarına karşı direnci artırıyor ve daha verimli bir küre- sel gıda tedarik zincirine imkan tanıyor. Bununla birlikte, küresel ticaret sistemine güvenmek, sistemi aksatan ti- caret kısıtlamaları gibi olaylara karşı kırılganlığı artırıyor. COVID-19 salgını, küresel tedarik zincirlerinde aksama- lara neden oldu. Ancak küresel ticaretin toparlanması ve uzun vadede büyümeye devam etmesi bekleniyor. Salgın, seyahat ve sosyal mesafe üzerinde benze- ri görülmemiş kontroller getirdi ve bunların olumsuz ekonomik sonuçları hâlâ devam ediyor. Halk sağlığı acil önlemleri, dünya çapında tarımsal gıda sistemle- rinin hem arz hem de talep tarafını bozdu. Pandemi, küresel konteyner navlun tedarik zincirini istikrar- sızlaştırdı. Geciken teslimatlar ve hızla artan navlun oranları, tahıl ihracatçıları ve ithalatçıları üzerinde yo- ğun baskı oluşturuyor. Bazı sektör uzmanları, aylar- ca süren sevkiyat gecikmeleri, işgücü yetersizliği ve jeopolitik gerilimler nedeniyle zaten zayıflamış olan, hassas bir şekilde ayarlanmış dünya ticaret ağının karmaşıklığını koruduğu için sorunların devam ede- bileceğine inanıyor. NAVLUN FİYATLARINDA REKOR ARTIŞ Pandeminin getirdiği son zorluklar, tahıl tedarik zinci- rinin ulaşım sektörüne ne kadar bağımlı olduğunu açık- ça ortaya koydu. Küresel ticarete konu olan malların en az %85’i deniz yolu ile taşınıyor. Geçen yıl ise de- nizyolu navlun maliyetleri fırladı. Tüketicilerden gelen yüksek talep, pandemi kısıtlamalarının kalıcı etkileriyle birleşerek, 2021’in büyük bölümünde deniz taşımacı- lığı maliyetlerinin fırlamasına neden oldu. 40 ft’lik bir konteyner taşıma maliyetini ölçen Drewry dünya kon- teyner endeksi, bir yıl öncesine göre % 170 arttı. Şang- hay’dan Rotterdam’a kadar özellikle rağbet gören bazı rotalarda navlun fiyatları neredeyse %200 arttı. Dünya- nın en işlek limanlarına sahip Çin’in, ‘sıfır-COVID’ politi- kası kapsamında sıkı salgın önlemlerine devam etmesi deniz taşımacılığı üzerindeki baskıyı daha da artırıyor. Örneğin, Çin’den Amerika Birleşik Devletleri’ne bir konteyner göndermenin maliyeti, 20.000 doları aşarak rekor seviyeye ulaştı. Salgının ne zaman biteceği belirsizliğini korurken, COVID-19, ekonomik sektörlerdeki aksama, tahıl ticare- tine getirilen sınırlayıcı tedbirler, tarım işçiliğinin yetersiz- liği, aşırı iklim olayları gibi faktörlerle küresel gıda teda- rik zincirini tehdit etmeye devam ediyor. Pek çok ülke, pandeminin gıda tedarik zincirinin performansı üzerin- deki etkilerini azaltmaya yönelik politikalar benimsemiş olsa da, hâlâ önemli sorunlar var. Mevcut tedarik zinciri krizi geçici olabilir. Ancak iklim değişikliği ve piyasalarda düzensizlik hüküm sürdükçe küresel ticaretteki oynaklık kalıcı hale gelebilir. Pandemi dönemi, oluşan ihtiyaçları ve talepleri göz- lemleyerek uygun yenilikçi çözümler üreten ülkeler ve şirketlerin önemli fırsatlar yakalayacağı öngörülüyor. Bu bakımdan tahıl endüstrisi paydaşları, verimliliği artıracak, kayıpları azaltacak teknoloji ve dijitalleşme yatırımlarına ağırlık veriyor. Dijital dönüşüm, tedarik zincirinde yaşa- nan sorunlara kısmen çözüm getirebilir. Ancak uluslara- rası ticaret konusunda düşünme biçimimizde radikal bir dönüşüme gitmek daha da önemli.

RkJQdWJsaXNoZXIy NTMxMzIx