Değirmenci Dergisi Sayı:130 Mayıs - Haziran 2022

90 RÖPORTAJ MAYIS-HAZİRAN 2022 çorbalar, bulgur ve pirinç pilavları, pilakiler, etli yemekler, hoşaflar gibi katkısız, koruyucusuz, ev yemeği tadında lez- zetlerimiz 2 dakikada yemeğe hazır hale geliyor. Üretim tesislerimizde en son teknoloji ve kalite standartlarında ürettiğimiz yemekler, renklendirici ve koruyucu gibi katkı maddeleri olmadan pişirildiği haliyle hijyenik şekilde tüke- ticiyle buluşuyor. BPA’sız yeni nesil ambalajlar sayesinde yemekler tadını, besin öğelerini kaybetmeden 36 aya kadar saklanabiliyor. Soğuk zinciri de gerektirmiyor. Ambalajlarımız, cam ve te- neke kutulara oranla 10’da 1 daha az yer kaplamaları, yeterli küçük depolama alanıyla önemli avantaj sağlarken lojistik sırasında harcanan karbon emisyonunu azaltan yönüyle çevreyi de koruyor. Yemek Hazır ürün serimiz ile 2021 NielsenIQ BASES Çığır Açan İnovasyonlar, “Gıda” kategorisinde ödüle de layık gö- rüldük. Son olarak Gıda İçecek ve Tarım Politikaları Araştır- maları Merkezi (GİFT) tarafından düzenlenen Gıda ve Gast- ronomi İnovasyon Zirvesi ve Gıda Plus Ödüllerinde, “En Yenilikçi Hazır Yemek” kategorisinde ödül layık görüldük. Peki piyasaya yeni inovatif ürünler sunmak için çalışma- larınız var mı? Ar-Ge merkezinizde ne gibi çalışmalar var? Ar-Ge Merkezimizde, hazır yemek portföyümüzü geniş- letme hedefimize uygun çalışmalar yanında, fonksiyonellik kazandırılmış ürün çalışmaları da yapılıyor. Sağlık Bakanlı- ğı’nın Türkiye beslenme ve sağlık araştırması göz önünde bulundurularak diyetisyen desteği ile toplumsal eksiklik ve ihtiyaçları analiz edilerek bu konuda ürünler tasarlanıyor. Fonksiyonel gıdaların geliştirilmesi yanında glutensiz ve ve- gan ürünlerin sayısının artırılması da önümüzdeki döneme yönelik hedefler arasında. Yayla Agro’nun önümüzdeki döneme yönelik hedefi nedir? Tarım ve gıdanın stratejik öneminden hareketle, ülkemi- zin sahip olduğu potansiyeli ve avantajları katma değerli ürünlere dönüştürerek dünyaya ihraç etmek, global ölçek- te kendi alanımızda sayılı markalar arasına girmek öncelikli hedeflerimiz arasında yer alıyor. Ülkemiz her açıdan çok büyük bir tarımsal potansiyele sahip. Ülkemiz bakliyatın anavatanı, gen merkezi konumun- da. Dünya genelinde bakliyat ürünlerini en fazla tüketen ve mutfak kültürünün bir parçası haline getiren bir ülke ola- rak da ayrıcalıklı bir yere sahibiz. Aynı zamanda ihracatçı ve girişimci sektör yapısı ile dünya bakliyatını yöneten bir konumda yer alıyoruz. Dünya bakliyat üretiminde ülkemiz ekiliş alanı olarak 20’nci, üretimde ise dünyada 14’üncü sı- rada yer alıyor. 2022 yılının da sektör açısından verimli bir yıl olacağı kanaatindeyiz. Nisan ve mayıs ayları da tarımsal kuraklık oluşturmaz ise başta kırmızı mercimek olmak üzere nohut dahil bakliyat ürünlerinde ekiliş ve dolayısı ile üretim artışı bekliyoruz. Pandemi sürecinde gıda ve tarımın hayatî önemi daha iyi anlaşıldı. Peki Türkiye, tarımsal potansiyelini tam ola- rak kullanmak için neler yapmalı? Gıda ülkeler için çok stratejik bir konu ve Covid-19 pande- misi ile yaşanan süreçte bu gerçek daha net görüldü. Sağlık ve gıda dışındaki tüm ihtiyaçlarımızı erteleyebilme olanağı- mız varken, insanoğlu yeme ve içme ihtiyacını her durumda karşılamak zorunda. Ülkelerin bu süreçte tarımsal ürünlerin ihracına yönelik getirdikleri kısıtlamalar ve sınırların kapan- ması, tarım ve gıdada kendi kendine yetebilmenin önemini gösterdi. Rusya ve Ukrayna arasındaki savaş nedeniyle or- taya çıkan durum da bir kez daha bu gerçeği teyit etti. Türkiye, bir tarım ülkesi olarak önümüzdeki süreçte topraklarını daha verimli kullandığı, daha katma değerli

RkJQdWJsaXNoZXIy NTMxMzIx