Değirmenci Dergisi Sayı:130 Mayıs - Haziran 2022

91 RÖPORTAJ MAYIS-HAZİRAN 2022 ürünlerle değerlendirdiği, çiftçiyi daha fazla desteklediği, sanayici ve sektör paydaşları ile birlikte tarıma dönüşü ger- çekleştirdiği takdirde sahip olduğu avantajlarını çok daha iyi kullanabilecektir. Ülkemiz tarım potansiyelinin tam olarak kullanılması için yönetimde toplulaştırmanın elzem olduğuna inanıyoruz. Arazi toplulaştırması yanında tarımsal üretimde de toplulaş- tırma yapılması gerekiyor. Ayrıca toprağı besleyen, verimini artıran ve daha az suya ihtiyaç duyan bakliyat üretiminin teşvik edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu konuda sek- töre sağlanacak teşvik ve desteklerle sözleşmeli üretimin gerek çiftçi gerekse sanayici açısından garanti sağlayacağı bir yapıya kavuşturulması önem taşıyor. Kamunun hakem rolünü üstlenerek bilgi ve sermayenin sanayici vasıtası ile toprakla ve çiftçi ile buluşturulması gerekiyor. Anadolu genelinde özellikle kırsalda şehirlere ciddi bir göç var. Çiftçi nüfusunun yaşlanması, gençlerin tarımsal üretime ilgilerinin azlığı ve nüfusun kentlerde yoğunlaş- ması önemli bir sorun olarak karşımızda duruyor. Geldiği- miz noktada ülkenin toplam arz talep dengesi, vatandaşını besleme, temel ürünlerinde tedariki sağlama anlamında riskleri artırıyor. İklim kaynaklı, kuraklık vb. riskler de bunu tetikliyor. Son yaşadığımız Rusya-Ukrayna savaşında oldu- ğu gibi uluslararası riskler de artıyor. Önümüzdeki süreçte üretemeyen, kendi ihtiyacını karşılayamayan ülkeler için bu riskler daha fazla artacak görünüyor. Türkiye gibi ülkelerin ise potansiyeli ve daha fazla üretme imkânı var. Gıda gü- venliği ve arzı, önümüzdeki yıllarda da dünyanın en stratejik konularından biri olmaya devam edecek. Sürdürülebilir tarımsal üretim konusunda özel sektör nasıl bir katkı sağlayabilir? Yayla Agro Gıda olarak, sözleşmeli üretimi artırmak ve kendi tedarikimizi garanti altına alabilmek için önümüzdeki süreçte Anadolu genelinde üretim seferberliğine katkı sağ- layacağız. Gıda güvenliği riskleri; tarımla, toprakla, çiftçiyle daha fazla ilgilenme ihtiyacı doğurdu. Tarım, bilgi ve ser- mayenin toprakla buluşabilme kapasitesi ile ölçülür. Geliş- miş bütün ülkelerde bilgi ve sermaye toprakla çok güçlü şekilde buluştuğu için tarım son derece ileri ve başarılı bir noktada. Türkiye’de de sanayicilerimiz yüzlerini daha fazla toprağa dönmek zorunda. Yayla Agro Gıda olarak önümüz- deki süreçte bunun öncülerinden biri olmayı hedefliyoruz. Bakliyat sektörünün geleceğini nasıl görüyorsunuz? Bakliyat sektörü, önümüzdeki yıllarda da büyüme ivmesi- ni artıracak ve önemini koruyacaktır. Dünya genelinde bitki- sel proteine ve daha sağlıklı, sürdürülebilir gıdalara yönelik bir eğilim var. Bakliyat ürünleri değerli birer bitkisel protein kaynağı olmaları sebebiyle tüketim oranları artıyor. Bilimsel araştırmalarda, baklagiller için hem düşük kalorili olmaları hem de yüksek protein değerleri ve yüksek lif içerikleri ile “değerli besin” tanımlaması yapılıyor. Küresel ısınma ve ik- lim değişikliğinin olumsuz etkilerini yakından hissettiğimiz günümüzde bitkisel protein kaynağı olan bakliyatlar, çevre- sel etkileri bakımından hayvansal protein kaynaklarına göre önemli avantajlar sunuyor. Hayvansal kaynaklı proteinlerin sera gazı emisyonu miktarı, bitkisel proteinlerin ortalama 400 katı. Karbon ayak izimizi azaltmak, su kaynaklarını ve- rimli kullanmak ve gezegenimizin geleceğine iyi izler bı- rakmak için beslenme tercihlerimizi yeniden gözden geçir- memiz ve bakliyat ürünlerine sofralarımızda daha fazla yer açmamız gerekiyor. “Geleceğin Sağlıklı Nesillerini İnşa Etme” misyonumuz çerçevesinde biz de baklagillerin günümüz tüketim alışkan- lıklarının getirdiği sağlık, kolaylık, pratiklik ve ulaşılabilirlik kriterlerine uygun şekilde tüketimini artırmaya dönük ürün- ler geliştirmeyi topluma karşı duyduğumuz bir sorumluluk olarak görüyoruz.

RkJQdWJsaXNoZXIy NTMxMzIx