Değirmenci Dergisi Sayı:133 Kasım - Aralık 2022
101 PİYASA ANALİZİ KASIM-ARALIK 2022 Lisanslı depolarla ilgili tüm konu ve yapılacak düzenlemelerle ilgili tüm sektör paydaşlarından oluşacak komitenin periyodik toplanmasının sağlıklı gelişimin önünün açılmasına katkı sağla- yacağı değerlendirildi. TÜRİB’deki gelişmelerin lisanslı depoculuktaki gelişmelerle paralel bir hızda devam ettiği tespiti yapılarak, ELÜS piyasasında aracılı sistem ve TÜRİB Vadeli İşlem Borsacılığı ile ilgili hedeflerin tüm paydaşların değerlendirmesi ile sağlıklı bir zemine oturtul- masının önemine işaret edildi. Tarım Aydınlatma Platformu ko- nusu ise dikkat çekici bir gelişme olarak değerlendirilmiş olup, kurumsal bir yapı ve nitelikli insan kaynağı ile sisteme önemli hizmet edeceği belirtildi. Buğdayda çeşit sayısının fazlalığının, üzerinde sıkça durulan bir husus olduğu dile getirildi. Bunun ülkemiz ekolojik, toprak yapısı, rakım, eğim ve yöney değişimleri, sıcaklık, yağış miktarı ve dağılımı, hava nemi farklılıkları, sulama imkanlarındaki deği- şim gibi topografik yapısındaki çeşitlilikten kaynaklandığı de- ğerlendirilerek bundan sonra da bu farklılıklara adapte olacak çeşit geliştirme çalışmalarının devam edeceği dile getirildi. Bu- radan hareketle, depolama ve alımlarda çeşit yerine her renk skalasında çeşit guruplarına göre işlem yapılarak ürün kabulü- ne yönelik çalışmalara ihtiyaç duyulduğu vurgulandı. Tarımsal üretim teknolojinin yoğun kullanımına sahne olmakta, ülkemiz de yetişmiş insan kaynağı ve inovatif sanayicisi ile bu gelişime ayak uydurmakla birlikte, önceliklendirme ve organizasyonel gelişmelerle akıllı teknolojiler alanında daha hızlı yol kat etme- miz gerektiği ifade edildi. Ayrıca tarımsal üretimde başrol oynayan köy nüfusunun bo- şalmasını ve yaşlanmasını önleyecek sosyal projelerin acilen et- kin bir şekilde uygulamaya konulmasının gerekliliği vurgulandı. Son dönemde birçok kesimin dile getirdiği tarla bitkileri üreti- mi için oldukça verimli olan ovaların tarım topraklarının çok yıllık bahçe bitkileri üretimine kaymasının dikkat çekici boyuta ulaştı- ğını dikkat çekildi. Bu ürünler değerli ve çoğu da ihraç ürünleri olmakla birlikte; esas olarak stratejik ürünler olan tahıl, yağ bit- kileri ve tane baklagillerin ekim alanlarının daralmasına sebebi- yet verdiği vurgulandı. Bu konuda gidişatı durduracak tedbirler üzerinde çalışılmasının önemi belirtildi. Yıllardan beri un sanayiindeki atıl kapasite sorununun de- vam edegeldiği, heyecan yaratacak bir çözüme de kavuştura- lamadığının altı çizilerek, sorunun gelecek yıllarda da devam edeceği beklentisi ortaya konuldu. Bu sorunun çözümü için ilgili yapıların yoğun mesai harcaması gerektiği, şimdilik kısa vadeli çözümün ise daha fazla dış pazarlara ulaşmaktan geç- tiği tespiti yapıldı. Türkiye’de un sanayii çoğunlukla dededen toruna uzanan, sürekli geliştiren ve yenileyen bir seyir takip etmiş olup, dünya üzerinde bu kadar yaygın bir satış ağına sahip olması, un ihraca- tında birinci sırada yer almasının altında bu gerçek yatmaktadır. Dünyayı iyi okuması, her coğrafyanın talep ettiği un tipinin tespit edilmesi ve buna göre üretim yapılması, un sanayinin inovatif yönünün kanıtıdır. Hiçbir coğrafik alanı atlamadan bu geliştirici yönünün devamının ortaya konulmasının, dünyadaki gücünün sürekliliği açısından gerekliliği vurgulandı. Un sanayinin inovatif yönünü, unlu mamuller alanına yoğun- laştırarak, yeni ürünler ortaya çıkarmasının bugünü ve yarını okumanın gereği olduğundan önemle üzerinde duruldu. Bu ürünlerin geliştirilmesinde, üniversitelerdeki akademik birikim- den yararlanmanın önemine değinilerek, üniversite-sektör iş birliğinin sistematik bir temele oturtulmasına dikkat çekildi.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTMxMzIx